Aslına bakarsanız pek çoğumuzun düştüğü bir hata var. Hepimiz, arkadaşlarından aldıkları birtakım tavsiyeler sebebiyle pişman olan insanları duyarız. Bazen en kötü tavsiyeler en yakınımızdakilerden gelir.
Arkadaşlarımızı severiz ve genel olarak onlar da bizi severler fakat bu demek değildir ki aşk, iş ya da aileniz ile ilgili bir konuda tavsiyeye ihtiyaç duyduğunuzda, bu tavsiyeyi arkadaşlarınızdan almanız gerekiyor ya da aldığınız tavsiyeyi uygulamanız gerekiyor.
Arkadaşlarınız genellikle iyi niyetlidir ve size, kendi iyi buldukları seçenekler ile ilgili fikirler verirler. Fakat bir konunun içinde olmak ve dışarıdan fikir vermek araşında ciddi farklar mevcuttur. Hele ki bu konu ilişkilerse… Arkadaşlarınız kötü niyetli olmayabilir lakin kötü niyetli değiller diye onları dinlemek zorunda da değilsiniz.
Farkında olmanız gereken asıl noktalardan biri ise arkadaşınız olan kimseler de sıradan insanlar ve size ilettikleri düşüncelerinin temelini, karmaşık insan yapısı, kendi korkuları, inançları ve beklentileri oluşturmaktadır.
Bundan daha önemli olan ve gözden kaçırmamanız gereken şeylerden bir tanesi de arkadaşlarınızın önyargılı olabileceği gerçeğidir.
Farkında olsalar da olmasalar da, genellikle arkadaşlarınızın kafasında, aslında hayatınızı nasıl yaşamanız gerektiğine ilişkin bir yol haritası bulunur. Bu sebeple sıklıkla sizi neyin mutlu edeceği konusunda yanlış varsayımlarda bulunabilirler. Benzer bir durumda onlar gibi karar almanız gerektiğine ilişkin tavsiyelerde bulunurlar. “Ben olsam böyle yapardım” vb. İşin aslı tavsiyeleri objektif değildir ve bizim gerçekliğimizi yansıtmaz.
Bazı arkadaşlar ise iyi tavsiye vericilerdir. Bu tipteki insanların genel özelliği rahat modda bir hayat yaşamaları ve genelde olaylara bu pencereden bakmalarıdır. Tabi verdikleri tavsiyelerin tutarlılığını test etmeniz için yaşadığınız gerçekliğin sonuçlarını görmelisiniz. Ve eğer onlar kadar rahat bir hayatınız yoksa, tavsiyeleri sizin için geçerli olmayabilir.
Bazı arkadaşlarınız ise belirgin olarak negatif fikirler verirler. Onların tavsiyeleri, genelde kendi doğalarını gizleyememeleri sonucu ortaya dökülür. Genellikle önerileri sizin tarafınızdan süpheyle karşılanır ve karşılanmalıdır da. Bu kişiler gerçek arkadaşlarınız değillerdir. Çoğunlukla kendilerini daha üstün hissetme ya da gösterme adına saçma önerilerde bulunurlar.
Genel olarak arkadaşlarınız size yardım etmeye çalışırlar. İçtenlikle inanırlar ki, söyledikleri şeyler sizin için en iyi olan seçeneklerdir. Burada anlatılmaya çalışılan ise onların düşüncelerinin her zaman haklı olmayabileceğidir. Onların en iyisi tavsiyesi sizin için en iyi sonuca ulaşmayabilir.
Yazının başında bahsettiğimiz gibi, iş ilişkilere geldiğinde, dinleyeceğiniz kötü tavsiyeler pek de iyi sonlanmayabilir. Bazen arkadaşlarınızdan gelen “aa bence ona bir şans daha vermelisin!” şeklinde bir tavsiye belki de asla dinlememeniz gereken bir tavsiye olabilir. Zira size gayet kötü davranmış ya da davranan bir adam ya da kadın ikinci bir şansı haketmez. Etrafımız bu tarz tavsiyeleri dinleyip pişman olan insanlarla doludur.
Bazen okurlarımızdan, iyi giden bir buluşmanın ardından partnerlerinden bir süre herhangi bir şey duyamadıklarını ve sebebini sorduklarında ise, partnerleri için çevrelerinden gelen tavsiyeler sonucu ilişkiyi ağırdan alma durumlarının ortaya çıktığını duyuyoruz.
Gerek “ona bir şans daha ver” gerekse “biraz ağırdan al” gibi tavsiyeler, günün sonunda sizin mutsuzluğunuz ile sonuçlanabilir. Buradan çıkarılması gereken ders ise; her arkadaşınız size tavsiye verirken, kendi duygusal durumunu ön plana çıkarmakta ya da kendi doğruları ile yorum yapmaktadır. Kimisi için hayal kırıklığı ile biten bir ilişki, kimisi için aşırı toleranslı olma durumu, onların size YANLIŞ tavsiyeler vermesine sebep açacaktır.
Arkadaşlarınız harika insanlar olabilirler. Fakat sonuç olarak insanlar, ve her insan gibi onların da hataları olacaktır. Onları dikkatle dinlerken, kendi gerçekliğinizi, hislerinizi ve yaşadığınız tecrübeyi iyi yorumlamaya çalışın. Arkadaşlarınızın tavsiyelerini aklınızın bir köşesinde tutarak yaşamakta olduğunuz olay ile tutarlılığına dikkat edin. Sizin için en iyisini istediklerini biliyoruz fakat onlarla aynı hatalara da düşmenin de pek bir anlamı yok.
Bir unutmamak gerekir ki sahte arkadaşlar vardır. Onlar ise, belki sizi kıskandıkları için, belki sizi yeterince sevmedikleri için veya belki de doğaları bu olduğu için yaşadığınız ilişkiyi sabote etmek istiyor ve bu sebeple kötü tavsiyelerde bulunuyor olabilirler. Aslında bu tarz insanları etrafınızda tutmanız pek de faydalı olmayacaktır. Sağduyulu ve mantıklı bir şekilde düşünün ve sizin için en doğrusunu, yine sizin seçmeniz gerektiğini unutmayın.
Unutmayın ki François de La Rochefoucauld’ un da dediği gibi “En cömert olduğumuz anlar, öğüt verdiğimiz anlardır.”.
Elimisallasam.com